Hemen Bize Ulaşabilirsiniz
Yayınlarımız Geri Dön
Hukuksal Boyut | İpotek

İpotek

Taşınmaz rehni; “ipotek”, “ipotekli borç senedi” ya da “irat (gelir) senedi” olmak üzere, üç ayrı biçiminde kurulabilir (MK. 850). Taşınmaz rehni (sağlancası) hakları, tapu kütüğüne yazılacak sınırlı yersel (ayni) haklardandır (MK. 1008). Taşınmaz rehni türlerinden biri olan ipotek ile ilgili düzenlemeler, tümüyle Medeni Kanun’da yer almaktadır (MK. 851-897).

İpotek, doğmuş ya da ileride doğması olası bir borç için, bir taşınmazın güvence gösterilmesidir. Güvence (teminat) sağlayan sınırlı yersel (ayni) haklardandır ve sahibine, alacağını borçludan alamadığında, ipotek konusu malı paraya çevirterek alacağını elde etme yetkisi verir. Alacak ortadan kalktığında ipotek hakkı da sona erer. İpoteğe konu borç, para borcunun yanı sıra bir verme, yapma ya da yapmama borcu da olabilir. Tapu kütüğüne yazım ile kurulur. İpoteğe konu taşınmaz, borçlunun olabileceği gibi bir üçüncü kişinin de olabilir. Taşınmazlardan başka bağımsız ve sürekli haklar da ipotek edilebilir.

Paylı mülkiyette paydaş kendi payını ipotek verebilir; bir pay üzerinde ipotek kurulduktan sonra paydaşlar taşınmazın bütünü üzerinde ipotek kuramazlar. Elbirliği (iştirak) mülkiyetinde,  taşınmaz, ancak bütün olarak ve ortaklarının tümü adına ipotek verilebilir; değişik kişilerin mülkiyet payları, elbirliği mülkiyeti çözülmeden, ayrı ayrı ipotek edilemez.

İpotek kurulumu için, kural olarak resmi senet düzenlemesi gerekir. Ancak, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26/9. maddesine göre; kamu kurum ve kuruluşları (OYAK içinde), bankalar, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri’nce açılacak tüm kredilere karşılık güvence gösterilen taşınmazların ipotek işlemleri, ilgililerin istemi durumunda resmi senet düzenlenmeksizin alacaklı ile borçlu ve varsa kefiller arasında yapılan kredi ya da borç sözleşmelerine dayanılarak gerçekleştirilirler.

Öteki taşınmaz rehin hakları gibi ipotek de, tapu kütüğünün “Gayrimenkul Rehin Hakları” bölümüne, yanına yazılacak A, B, C, gibi bir harf ile adlandırılarak ve “İ” kısaltmasıyla işlenir. “Gayrimenkul Rehin Hakları” bölümünün altıdaki “Düşünceler” alt başlığına da ipotek ile ilgili belirtmeler yazılır. İpotek hangi harf ile gösterilmişse, buna ilişkin belirtmeler de bu harf ile gösterilir. İpotek ile yükümlü pay başkasına aktarılırsa, eski paydaşın düşünceler bölümündeki adının üzeri çizilip, payın aktarımına ilişkin gün ve yevmiye sayısı ile ipoteğe ilişkin harf kullanılmak yoluyla yeni paydaşın adı yazılır. (TST. 35) İpoteğin boşalan (serbest) dereceden yararlanma hakkı bildirmeler (şerhler) bölümüne, ipoteğin gösterildiği harf ile gösterilerek, yazılır.

Anapara İpoteği: Yalnızca doğmuş ve önceden tutarı belli bir borç için kurulan (MK. 851/1) ipotek türü olup, “sermaye ipoteği”, “ödünç (karz) ipoteği”, “kesin ipotek”, “sabit ipotek” gibi kavramlar ile de açıklanabilmektedir. Bu nedenle, daha çok ödünç biçiminde verilen borçlar ile bankaların ve özel finans kurumlarının tek bir işleme özgü olmak üzere verdikleri borçlar için kurulmaktadır. İpoteğin, yalnızca doğmuş ve tutarı belli bir borç için kurulmasının ilk sonucu, alacaklının borçluda bulunan öteki alacakları için güvence oluşturmamasıdır. Eşdeyişle, alacaklı başka bir alacak için bu ipotekten yararlanamaz. Anapara ipoteğinin öteki bir özelliği; ipotek resmi senedinde doğmuş ve tutarı belli bir borç için borçlunun onamının bulunması nedeniyle, alacaklıya, ipoteğin paraya çevrilmesi aşamasında doğrudan icra müdürlüğü aracılığıyla ödeme emri gönderilmesi hakkının verilmiş olmasıdır (İİK, 49). Anapara ipoteğinin en önemli ayırıcı özelliği ve sonucu ise, güvence altına alınan alacağın kapsamıyla ilgilidir. Anapara ipoteği, ipotek resmi senedinde yazılı asıl alacağın yanı sıra, Medeni Kanun’un 875. maddesinde ipotek kapsamında olduğu belirtilen takip giderleri ile sözleşme ve gecikme faizini de güvence altına almaktadır.

Üst Sınır İpoteği: “Azami meblağ ipoteği”, “teminat ipoteği” kavramaları ile de açıklanabilen bu ipotek türü, Medeni Kanun’un 851/1. maddesinin ikinci tümcesinde belirtildiği üzere, “alacak tutarının önceden belli olmaması durumunda” kurulan ipotek türüdür. Bu yönüyle, “belirli bir alacak için” kurulabilen anapara ipoteğinden ayrılır. Gerçek alacak tutarının önceden kesin olarak belli olmadığı, doğmamış ancak doğacak ya da doğması olası alacakların ipotek ile güvence altına alınmak istenilmesi durumlarında ancak üst sınır ipoteği kurulabilir. Daha çok banka ya da özel finans kurumlarının sürekliliği olan ve geri alınıp yeniden kullandırılabilir kredileri ile sürekli borç-alacak ilişkilerinden doğacak alacakların güvencesi olarak kurulmaktadır. Üst sınır ipoteğinin en önemli özelliği, yalnızca belirli ve tek bir alacak için değil, doğmuş ve doğacak tüm alacaklar için kurulabilmesidir. Ancak, ipotek resmi senedinde hangi alacakların güvence altına alındığının açık olarak gösterilmesi gerekmektedir. Üst sınır ipoteğinde, anapara ipoteğindeki gibi alacaklıya ipoteğin paraya çevrilmesi aşamasında doğrudan icra müdürlüğü aracılığıyla ödeme emri gönderilmesi hakkı verilmiş değildir. Bunun nedeni, üst sınır ipoteğinde anapara ipoteğinde olduğu gibi borçlunun önceden onadığı bir borcun bulunmamasıdır. İcra ve İflas Kanunu’nun 150. maddesi, ancak belirli koşulların gerçekleşmesi durumunda üst sınır ipoteklerinde doğrudan icra müdürlüğü aracılığıyla ödeme emri gönderebilme hakkını vermektedir. Üst sınır ipoteği ile anapara ipoteği arasındaki en önemli ayrılık; üst sınır ipoteğinde güvence altına alınan alacağın üst sınırının belirlenmiş olması, takip giderleri ve faizin ancak bu tutar içinde kalması koşuluyla ipoteğin güvencesinden yararlanabilecek olmasıdır. Üst sınırı aşan takip giderleri, sözleşme faizi ve asıl alacağa ek öteki giderler güvence altında değildir.

Zincirleme (Müşterek) İpotek: Birden çok taşınmaz üzerinde bir borç dolayısıyla ve borcun tümü için ayrı ayrı güvence oluşturmak üzere ipotek kurulmasıdır. Birden çok taşınmaz üzerinde tek borcun güvencesi olarak ipotek kurulabilmesi için, taşınmazlar borçlunun ya da borçtan zincirleme sorumlu olanların mülkiyetinde bulunmalıdır. Bir alacak için birden çok taşınmaz üzerinde ipotek kurulan öteki durumlarda, ayrı taşınmazların, alacağın ne tutardaki bölümü için güvence oluşturdukları ipotek belgesinde gösterilir.

İpotek Derecesi: İpoteğin tapu kütüğünde yazımının yapıldığı derecedir. İpoteğin sağladığı güvence, tapu kütüğünde gösterilen ipotek derecesi ile sınırlıdır. Kendisinden önce gelecek olanın tutarının, ipoteğin tapu kütüğüne yazımı sırasında belirtilmesi koşuluyla ikinci ya da daha sonraki derecelerde ipotek kurulabilir. Bir derece içinde birden çok para türü kullanılarak ipotek kurulamaz. İpoteklerin birbirine olan öncelik hakkı tapu kütüğüne yazıldıkları tarih ve yevmiye sırasına göre değil, bulundukları dereceye göre belirlenir. İpoteklerin tapu kütüğüne yazılmış öteki haklara (haciz gibi) olan önceliği ise, tapu kütüğüne yazım tarihi ve yevmiye sayısına göre belirlenir. İpoteğin bulunduğu derecenin, resmi senet düzenlenerek yükseltilmesi ve indirilmesi olanaklıdır. Dereceler içinde sıralar da oluşturulabilir. İstemde bulunulduğunda, ipoteğin, belli bir derecenin belli bir sırasına (3/2 gibi) yazımı yapılabilir. İpotek paraya çevrildiğinde de önceki sıralarda bulunanlar alacaklarını öncelikle elde ederler.

Boşalan (Serbest) Dereceden Yararlanma Hakkı: Birinci derecede yer alamayan bir ipoteğin, kendi derecesinden üst derecede boşalma olması durumunda, boşalan üst dereceye kendiliğinden yükselme hakkıdır. Bir taşınmaz üzerinde ayrı sıralarda kurulmuş bulunan ipoteklerden birinin düşürülmesi, sonraki sırada yer alan ipoteğe kendiliğinden boşalan dereceye geçme hakkı vermez. Düşürülen ipotekten boşalan dereceye yeni bir ipotek kurulabilir. Sonraki sırada yer alan ipoteklere boşalan dereceye geçme hakkı veren sözleşmelerin geçerliliği, resmi biçime uygun düzenlenmelerine ve taşınmaz üzerinde hak sağlamaları da tapu kütüğünün bildirmeler (şerhler) bölümüne yazılmalarına bağlıdır.

Saklı Tutar (Mahfuz Meblağ): Taşınmaz sahibinin TL ya da yabancı para üzerinden bir tutar belirleyerek, saklı tutması ve bu tutarı ilerde kullanmak üzere tapu kütüğünde, bir dereceyi dolduracak biçimde, yazdırmasıdır. Arka derecelerdeki ipoteklerin boşalan dereceden yararlanma haklarının bulunmaması durumunda, ön derecedeki ipoteğin kaldırılması yoluyla da saklı/korunmuş tutar oluşturulabilir.

İpotek Artırımı (İblağı): Önceden kurulmuş bir ipoteğin tutarının, resmi senet düzenlenerek artırılmasıdır.

İpoteğe Güvence Eklenmesi (İlavesi): Bir taşınmazın, resmi senet düzenlenerek, önceden kurulmuş bir ipoteğin kapsamına alınmasıdır.

İpotekten Kurtarma: Bir ipotek kapsamında yer alan taşınmazlardan bir ya da birkaçının kapsam dışına çıkarılmasıdır. İpotek alacaklısının istemi ile tapu kütüğüne yazım (tescil) istem belgesi düzenlenerek yapılır.

İpotek Alacağının Geçirimi (Temliki): İpotek alacağının, resmi senet ile ya da noterde düzenlenmiş bir sözleşmeyle, alacaklısınca, bir başkasına aktarılması işlemidir.

Oranlama (Garame) Anlaşması: İpoteğin kurulumu sırasında ya da sonradan birden çok ipotek alacaklısı arasında yapılan ve taşınmazın paraya çevrilmesi durumunda, üst derecedeki ipoteğin öncelikli olması hakkının kaldırılarak, alacak tutarları arasındaki orana göre satış tutarının bölüşülmesini öngören bir anlaşmadır.

Yargı Kararıyla (Hükmen) İpotek: Taşınmaz sahibinin olur vermesine gerek olmadan, yargılama için güvence gerekmesi durumunda, yargı kararıyla ipotek kurulabilmektedir (1086 sayılı HUMK, 96 – 6100 sayılı HMK, 87).

Yine İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesine göre, icra takibinin geri bırakılması isteminde bulunan borçlunun bir güvence göstermesi gerekmektedir. Bu güvence bir taşınmaz ipoteği de olabilir. Borçlunun gösterdiği taşınmazı uygun gören ilgili mahkeme, bu taşınmaz üzerine güvence amaçlı ipotek konmasına karar verilebilir. Böyle bir karar ilgili mahkeme ya da icra müdürlüğünce tapu yönetimine gönderildiğinde, ipotek kararı tapu kütüğüne işlenir. Bu ipoteğin tapu kütüğüne yazımı için resmi senet düzenlemeye gerek yoktur. İpoteğin tapu kütüğüne işlenebilmesi için kararın kesinleşmiş olması ve kararda ipotek tutarı ile alacaklının gösterilmiş olması gerekir.

Yasal İpotek: Yasalar ile öngörülmüş olan ve tapu kütüğünde “K” harfi ile gösterilen ipoteklerdir. Medeni Kanun ve başka yasalarda öngörülmüş olan yasal ipotek durumları aşağıda açıklanmıştır.

1) Medeni Kanun’a Göre Yasal İpotek

a) Tapu Kütüğüne Yazımı Gerekmeyenler: Yasal ipotek haklarının doğumu, tersi yasada öngörülmüş olmadıkça, tapu kütüğüne yazımlarına bağlı değildir (MK. 892).

b) Tapu Kütüğüne Yazımı Gerekenler: Aşağıdaki alacaklılar, yasal ipotek hakkının tapu kütüğüne yazımını isteyebilirler:

-  Satıştan doğan alacağı için, satılan taşınmaz üzerinde satıcı.

-  Elbirliği ortaklığına giren taşınmazlarda paylaşmadan doğan alacakları için birlikte mirasçı olanlar ya da öteki elbirliği ortakları.

-  Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı ya da öteki işlerde yapı gereci (malzemesi) vererek ya da vermeden emek harcadıkları için, gereç ve emek karşılığı olarak taşınmaz sahibi ya da yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici ya da elişçileri (zanaatkarlar). (Burada geçen elişçisi sözü, bir iş sözleşmesi çerçevesinde çalışan işçileri değil, yapıt sözleşmesi (istisna akdi) çerçevesinde elektrik ve su donanımının döşenmesi, kapı ve pencerelerin takılması gibi belli işleri bağımsız olarak yüklenenleri gösterir.) 

Alacaklıların, bu yasal ipotek hakkından önceden elçekmeleri (vazgeçmeleri) geçerli değildir (MK. 893).

Satıcıların, mirasçıların ve öteki elbirliği ortaklarının yasal ipotek haklarının, mülkiyetin aktarımını (naklini) izleyen üç ay içinde tapu kütüğüne yazımının yapılmış olması gerekir (MK. 894). Satıcıların, mirasçıların ve öteki elbirliği ortaklarının yasal ipotek haklarının tapu kütüğüne yazımı için taşınmazın yeni sahibinin olur vermesine gerek yoktur.

Elişçilerinin (zanaatkarların) ve yüklenicilerin yasal ipotek hakları, çalışmayı ya da gereç vermeyi yüklenmelerinden başlayarak tapu kütüğüne yazılabilir. Tapu kütüğüne yazım, yüklenilen işin bitirilmesinden başlayarak üç ay içinde yapılabilir. Tapu kütüğüne yazımın yapılabilmesi için, alacağın, taşınmaz sahibince uygun bulunmuş ya da yargı kararıyla belirlenmiş olması gerekir. Taşınmaz sahibi yeterli güvence gösterirse tapu kütüğüne yazım istenemez (MK. 895).

Hakları değişik günlerde tapu kütüğüne yazılmış olsa bile elişçileri ve yükleniciler, yasal ipotekten yararlanma bakımından kendi aralarında eşit sırada sayılırlar (MK. 896).

Yasal ipoteğin paraya çevrilmesinde satış tutarı elişçileri ve yüklenicilerin alacaklarının tümünü karşılamadığında kalan bölüm, ipotek hakkı elde eden önceki sıradaki alacaklıların payına düşen satış tutarından arsa değeri çıkarıldıktan sonra artan para ile karşılanır. Ancak bu, taşınmaz üzerindeki yüklerin elişçileri ve yükleniciler için bir zarar oluşturacağının alacaklılarca bilinebilir olmasına bağlıdır. Önceki sırada bulunan alacaklılar, rehin senetlerini başkalarına aktarırlarsa, bu aktarım yüzünden elişçileri ve yüklenicilerin elde edemedikleri alacak tutarını ödemekle yükümlü olurlar. İşe başlandığı, hak sahibi, elişçileri ya da yüklenicilerden birinin bildirmesi üzerine tapu kütüğünün belirtmeler (beyanlar) bölümüne yazıldıktan sonra, yasal ipotek hakkının tapu kütüğüne yazımının yapılabileceği sürenin sonuna değin taşınmaz üzerinde ipotekten başka türde rehin kurulamaz (MK. 897).

Yukarıda açıklananların dışında, Medeni Kanun’un 829, 834 ve 835. maddelerine göre, aşağıda açıklaması yapılan üst hakkıyla ilgili yasal ipotekler kurulması olanaklıdır.

Bir taşınmaz sahibi, üçüncü kişi yararına arazisinin altında ya da üstünde, yapı yapmak ya da bulunan bir yapıyı korumak yetkisi veren bir üst hakkı kurabilir. Bağımsız ve sürekli nitelikte kurulan üst hakkı, üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak yazılır. Üst hakkı sona erince yapılar, arazinin bütünleyici parçası olur ve ana taşınmazın sahibine kalırlar. Taşınmaz sahibi, tersi kararlaştırılmadıkça, kendisine kalan yapılar için üst hakkı sahibine bir ödeme yapmaz. Üst hakkının kurulmasıyla ilgili resmi senette, üst hakkı süresi sonunda ana taşınmaz sahibine kalacak yapıların karşılığı olarak, üst hakkı sahibine uygun bir tutarda ödeme yapılması ve bu ödemenin güvencesi olarak da üst hakkı sahibine ana taşınmaz üzerinde yasal ipotek kurulumunu isteme hakkı verilebilir. Resmi senette üst hakkı sahibine, yapacağı yapılar karşılığı olarak, taşınmaz sahibince ödenecek tutar için yasal ipotek hakkı tanınmış ise, ana taşınmazın belirtmeler bölümüne; … TL’lik tutar karşılığında ana taşınmaz üzerinde üst hakkı sahibinin yasal ipotek hakkı vardır biçiminde yazım yapılır. Kararlaştırılan tutar ödenmez ya da güvence altına alınmazsa, üst hakkı sahibi ya da bu hak kendisine rehin olarak verilmiş olan alacaklı, alacağına güvence olmak üzere, tapu kütüğünden düşürülen üst hakkı yerine eşit derecede ve sıradaki bir ipoteğin ana taşınmaz üzerinde kurulmasını isteyebilir. Bu ipoteğin, üst hakkının sona ermesinden başlayarak üç ay içinde tapu kütüğüne yazımı gerekir.

Üst hakkı karşılığı olarak gelir (irat) ödemesi biçiminde, üst hakkı sahibince taşınmaz sahibine borçlanılan edimlerin en çok üç yıllık tutarı için, üst hakkı süresi bitimine değin, taşınmazın sahibi yararına üst hakkı üzerinde yasal ipotek kurulabilir. Buna göre, sürekli ve bağımsız hak nitelikli üst hakkının kurulmasına ilişkin resmi senet düzenlenirken, üst hakkı sahibince taşınmazın sahibine borçlanılmış edimlerin en çok üç yıllık tutarı için üst hakkı süresi içerisinde, taşınmazın sahibinin istemi ile üst hakkı üzerinde yasal ipotek kurulabileceğinin de resmi senette yer alması gerekmektedir. Resmi senette ana taşınmaz sahibine üst hakkı üzerinde yasal ipotek hakkı tanınmış olması durumunda, üst hakkının tapu kütüğünün belirtmeler bölümüne; Üst hakkı karşılığı olarak gelir ödemesi biçiminde borçlanılan edimlerin en çok üç yıllık tutarı için ana taşınmaz sahibinin yasal ipotek hakkı vardır biçiminde yazım yapılır. Bu durumda, üst hakkı süresi içerisinde kalmak koşuluyla ve istenildiğinde, taşınmaz sahibinin istemde bulunmasıyla, üst hakkı üzerinde yasal ipotek kurulabilecektir.

2) Borçlar Kanunu’na Göre Yasal İpotek

Ölünceye değin bakma sözleşmesiyle taşınmazını verenin yasal ipotek kurma hakkı vardır (818 sayıl BK, 513 – 6098 sayılı BK, 613). Bu yasal ipotek, ölünceye değin bakma ile ilgili resmi senedin içerisine yazılabileceği gibi, işlem gününden başlayarak üç ay içinde de ayrıca kurulabilir. Yasal ipotek karşı yanın olur vereceği değer üzerinden, olur vermezse yargının belirleyeceği tutar üzerinden kurulabilir. Ancak, bakım alacaklısı resmi senette yazılı taşınmazın işlem vergisine (harca) konu değeri üzerinden yasal ipotek kurulmasını isterse, karşı yanın olur vermesine ya da yargı kararına gerek yoktur.

3) Kat Mülkiyeti Kanunu’na Göre Yasal İpotek

Kat sahipleri, aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça; kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak öndeliğe (avansa) eşit olarak katılmakla yükümlüdür. Ayrıca, ana taşınmazın sigorta giderlerine, bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderlerine, ortak yapıların işletme giderleri ile yönetici ödeneği gibi öteki giderlere ve tüm bu giderler için toplanacak öndeliğe kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlüdürler.

Kat sahibinin belirtilen konularla ilgili borcunun bir biçimde ödenmesi sağlanamaz ve yargıya başvurulursa, yargı kararıyla da belirlenen borç tutarını ödemeyen kat sahibinin bağımsız bölümü üzerine, varsa yöneticinin yoksa kat sahiplerinden birinin yazılı istemiyle, söz konusu borç tutarı için, öteki kat sahipleri yararına yasal ipotek kurulur. Kat sahipleri, bu yasal ipotek hakkından önceden elçekemezler (KMK. 22).

4) 7269 Sayılı Yasa’ya Göre Yasal İpotek

7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 40. maddesine göre; 7269 sayılı Yasa kapsamında arsa ya da binalı olarak verilen taşınmazlar karşılığında, hak sahiplerine borçlandırma senetleri imzalatılır. Bu taşınmazlar üzerinde, Türkiye Emlak Bankası A.Ş.’nin (şimdi birleştirildiği bankanın) istemiyle ve banka yararına, borçlandırma senetlerine dayanılarak tapu yönetimlerince yasal ipotek kurulur.

5) 2981 Sayılı İmar Affı Yasası’na Göre Yasal İpotek

Madde 10/c: 2981 sayılı Yasa kapsamına giren alanlarda toprağı bulunup da, yapılan arazi ve arsa düzenlemesi sonucu kendisine bağımsız ya da paylı olarak arsa verilemeyenlere, topraklarının karşılığı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre belirlenerek, peşin olarak ödenir. Peşin ödeme yapılamıyorsa, kendisine arsa verilemeyenlerin düzenleme alanında kalan topraklarının üzerinde, yeni sahip ya da sahipler borçlu gösterilerek, düzenleme alanında kalan topraklarının karşılığının güvencesi olmak üzere, kendisine arsa verilemeyenler yararına yasal ipotek kurulması sağlanır. Bu işlemleri kendiliğinden yaptırmaya ilgili belediyeler ya da il özel yönetimleri (valilikler) yetkilidir.

Öte yandan, ıslah (iyileştirme) imar planı ile düzenlemeye alınan toprakların yeni sahiplerine verilmesinde belediyeler ya da il özel yönetimlerince arazi ve arsaların durumuna göre düzenleme ortaklık payı alınabilir. İyileştirici imar düzenlemesine alınan topraklarda, hak sahiplerine yeterli büyüklükte bağımsız bir parsel ya da böyle bir parselde pay verebilmek için, belirlenen orandan daha az DOP kesmek ya da DOP almamak durumunda kalındığında, alınamayan DOP karşılığı, ilgilisinin uygun görmesi ile paraya dönüştürülebilir. Eksik DOP kesintisinin karşılığı olan paranın belli bir süre (vade) sonunda ilgilisinden alınması öngörülüyorsa, belediyeler ya da il özel yönetimlerinin (valiliklerin), ilgili taşınmaz üzerinde yasal ipotek kurdurma yetkisi de vardır.

Madde 16: 2981 sayılı Yasa’nın uygulanma kapsamına giren alanlarda arsa payına bağlanmamış ve imar düzenlemelerine aykırı olarak yapılmış yapı ya da yapı bölümleri karşılığında, arsanın tümü için gösterilen değer üzerinden söz konusu yapı ya da yapı bölümleri ile arsa payları için belirlenecek karşılık, öteki paydaşlarca, kendilerine düşecek ek arsa payları oranında, peşin ya da en geç bir yıl içerisinde ilgili pay sahibine ödenir. Arsa payı karşılığı olarak ödenmesi gereken tutar için, alacaklı paydaşlar yasal ipotek hakkını kullanabilirler.

6) İmar Yasasının 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik’e Göre Yasal İpotek

Madde 10/c: İmar düzenlemesine alınan topraklarda, hak sahiplerine yeterli büyüklükte bağımsız bir parsel ya da böyle bir parselde pay verebilmek için, belirlenen orandan daha az DOP kesmek ya da DOP almamak durumunda kalındığında, alınamayan DOP karşılığı ilgilisinin uygun görmesi ile paraya dönüştürülebilir. Eksik DOP kesintisinin karşılığı olan paranın belli bir süre sonunda ilgilisinden alınması öngörülüyorsa, belediyeler ya da il özel yönetimlerinin (valiliklerin) ilgili taşınmaz üzerinde yasal ipotek kurdurma yetkisi de vardır.

Hizmetlerimiz

© 2021 - Emek Taşınmaz Değerleme ve Danışmanlık A.Ş.